Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24469 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15471 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre katılanın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;1) Sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11.10.2012 tarih ve 2011/434-2012/811 sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü kurulan davanın konusunun sahte plaka ile çalıştırılan aracın kiralandığı sahte oto kiralama sözleşmesine ilişkin olması, sanık ... hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 19.03.2012 tarih ve 2011/238-2012/397 sayılı kararı ile mahkumiyetine dair verilen kararın ise sahte plakalı aracın sanık Kenan tarafından kullanıldığı sırada durdurulduğunda ... adına sahte sürücü belgesi ibraz edip bu kişi hakkında soruşturmaya başlanılmasına sebebiyet verdiğine ilişkin olması, mevcut yargılamanın konusunun da sahte plakalara ait olması karşısında, sanıkların fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, belirtilen davaların akıbeti araştırılıp mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,2) Kabul ve uygulamaya göre de;a) Resmi evrakta sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden, bir olayı kanıtlamaya yarayan, üzerinde yazıların bulunduğu nesne olduğu, 5237 sayılı TCK'nun 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için mutlaka yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceğinin vurgulanması karşısında, sahte oluşturulan plakanın bilerek kullanılması eyleminin sadece 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesine uyan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu ayrıca mühürde sahtecilik suçundan da hüküm kurulması, b) Tekerrüre esas sabıkaları nedeniyle sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması,c) Sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmiş olmalarına rağmen TCK'nun 51/1-a maddesine aykırı olarak hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine karar verilmesi,d) Adli emanetin 2011/967 sırasında kayıtlı suça konu belge hakkında herhangi bir hüküm kurulmaması,Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.