MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık ... (...)'in Cumhuriyet Başsavcılığı'nda 12.02.2010 tarihinde verdiği ifade ve kovuşturma aşamasındaki savunmasında “suça konu çeklerin diğer sanık ... tarafından 22.05.2008 tarihli yetkiye istinaden kullanıldığını beyan etmesi, sanık ...'nın bu hususu doğrulayıp ekonomik durumunun düzelmesi durumunda borcunu ödeyeceğini belirtmesi, katılan... tarafından karşılıksız çıkan çeklerle ilgili ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/48 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı ve soruşturma aşamasında vekilinin icra takibine itiraz edilmediğini beyan etmesi karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği ve bu durumun failde belgede sahtekârlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği cihetle, suça konu çekle ilgili icra takip dosyası getirtilip incelenerek, borca itiraz veya ödeme durumu bulunup bulunmadığının belirlenmesi, icra dosyasının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek suç kastı saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2-5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin 1.fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.