Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24295 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12387 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat1.Katılan adına sahte ... abonelik sözleşmesi düzenlediği iddia olunan sanığın, sözleşmenin kendi işyerinde düzenlendiğini kabul etmekle birlikte, suç tarihinde çalıştırdığı on altı kişiden birinin bu sözleşmeyi düzenlemiş ya da müşterinin sahte belge ile kendilerini yanıltmış olabileceğini savunması, bilirkişi raporunun fotokopi belge üzerinden düzenlenmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, sözleşmedeki iletişim bilgilerinden hareketle tespit edilebilmesi halinde fiilen abonelikten yararlanan kişi ile suç tarihinde sanığın işyerinde çalışanlar sözleşmenin ne şekilde yapıldığı konusunda dinlenip; sanık, katılan ile abonelik hizmetinden fiilen yararlanan kişinin araştırılarak yazı ve imza incelemelesinin yaptırılmasından ve sözleşme düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2. Suçun sübutu halinde; UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanık hakkında özel belgede sahtecilik ile Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve düşme kararları verilmiş, halen derdest veya temyiz aşamasında bulunan dosyalar olduğunun anlaşılmakla bu dosyalar getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından sonra, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri ile zaman aralığı birlikte dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun tartışılması ile, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.