MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1. Sahte araç muayenesi yaptıkları iddia ve kabul olunan sanıkların, istikrarlı bir şekilde suçlamaları reddetmeleri, hakkında aynı dosyada beraat hükmü verilen verilen sanık ...’un, muayeneyi yapması için aracı ve ruhsatı sanıklara verdiğini, bu sırada yanında eşi ... ile ...'ın olduğunu beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi amacıyla, ... ile ... dinlenildikten sonra, sahte muayene işleminde yer alan yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, sahte muayene işleminin yapılmasında menfaati olan ...'un soyut iddialarına dayanılarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2. Kabule göre de; a. UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanıklardan ...'ın, benzer nitelikteki fiil nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/294 Esas, 2012/257 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmiş olduğu anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu gözetilerek, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/294 Esas, 2012/257 sayılı ile UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek derdest dosyaları birleştirilip, sonuçlanmış dosyaların varlığı halinde ise onaylı örnekleri alındıktan sonra, yargılamaların birlikte yürütülüp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, b. 5237 sayılı TCK'nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilere yönelik velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden hak yoksunluğuna karar verilmemesi,Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.