MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira HÜKÜM : Sanıklar; ..., ... hakkında; a- 5237 sayılı TCK'nun 297/1, 43, 53/1-3. maddeleri gereğince 3 yıl 9 ay hapis cezası ve belirtilen sürelerde belirtilen haklardan yoksunluk, b- 5237 sayılı TCK'nun 268. maddesi delaleti ile aynı Kanunun 267/1, 53/1-3. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ve belirtilen sürelerde belirtilen haklardan yoksunluk 1- Sanıklar müdafiinin, "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hüküm kurulurken uygulama maddesi olarak TCK'nun 204/1. maddesi yerine sehven 297/1. maddesinin gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması ve adı geçen sanık ile sanık ...'in farklı tarihlerde, farklı kişiler adlarına sahte nüfus cüzdanı ve pasaport düzenlettirmelerinden ibaret eylemlerinin birbirinden bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden zincirleme tek suç kabulü ile sanıklar hakkında eksik ceza tayini isabetsizlikleri karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde gör??lmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin 1.fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı görülmekle hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkrasında 53. maddenin tatbikine ilişkin kısmın çıkartılarak yerine "sanıkların, TCK'nun 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına," denilmek suretiyle eleştiriler dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanıklar müdafiinin, "iftira” suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;a- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK.nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde kararın CMK'na göre hüküm fıkrasında bulunması zorunlu unsurları taşıması, kararın gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, savunmada ileri sürülen hususlar ile hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği nazara alınmadan iddia, savunma, delillerin tartışılması ve gerekçe bölümlerinden yoksun şekilde karar verilmesi,Kabule göre de;b- TCK'nun 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için failin önce bir suç işlemesi daha sonra bu suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla adli makamlara gerçekte var olan başka bir şahsa ait kimliği veya kimlik bilgilerini vermesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinde, sanık ...'un... sanık ...'in ise ... isimli şahısların kızlarıymış gibi, kendi nüfus kayıtlarının dışında... ve ... isimleriyle mükerrer olarak sahte biçimde nüfusa kayıtlarının yaptırıldığı, anılan kimlikler esas alınarak yapılan ... sorgulamasında .... ve... adına farklı tarihlerde suç kayıtlarına rastlanıldığı ancak bu kayıtlardaki suçları işleyenlerin bizzat sanıkların kendileri olduğu cihetle TCK'nun 268. maddesindeki suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı, ayrıca sanık ...'un adına sahte kimlik çıkartıp kullandığı Sultan Köz isimli şahsın gerçekte var olan bir kişi olup olmadığı ve işlediği bir suç nedeniyle bu sahte kimliği kullanıp kullanmadığı da araştırılmadan kimlik bilgilerinin gerçekte var olan kişiye ait olduğunun belirlenmesi ve bir suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturmadan kurtulmak amacıyla kullanılması durumunda sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki “iftira” suçunu, hayali kişiye ait olduğunun anlaşılması durumunda ise anılan Yasanın 206/1. maddesinin uygulanmasının gerekeceği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde "iftira" suçundan sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesic- Sabıkası bulunmayan sanık ... hakkında, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMUK'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılmaması,d- 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.