Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24093 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8537 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği gibi doktrinde "fikri sahtecilik" olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, kişinin (sanığın) açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaata göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır. İddianame ve dosya kapsamma göre sanık ...'ın "Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavı Salon Aday Yoklama Listesi'ni" imzaladığına dair bir delilin bulunmaması, suça konu sınav cevap kağıdı belgesinin TCK'nun 206. maddesine göre "kamu görevlisince düzenlenen resmi belge" niteliğinin olmaması sebebiyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.04.07.2009 günü yapılan Motorlu Taşıt Sürücü Adayları Sınavına sanık ...'in yerine sanık ...'ın girdiği, sınav cevap kağıdına sanık ...'in TC kimlik numarasını kodlamaya başladıktan sonra salon görevlisi tarafından yapılan kimlik kontrolü sırasında bu durumun tespit edildiği cihetle, sınav cevap kağıdı henüz belge durumuna gelmediğinden suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.