MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetineYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Katılan adına sahte olarak ... numaralı hattın, sanık ...'ın yetkilisi olduğu ... isimli işyerince aktivasyon işleminin yapıldığı, ancak abone sözleşmesinin alt bayi olan ve hakkında soruşturma devam eden Konçoğlu iletişim isimli işyerince yapıldığı; sözleşme imzasının sanığın eli ürünü olmaması, sahte belge düzenlenmesine iştiraki ve olayla ilgisi olmadığını savunması karşısında, belgenin sanık tarafından düzenlendiğine ve suçu işlediğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,2- Katılanın kimlik bilgileri kullanılarak ... numaralı hatta dair abone sözleşmesinin, sanık ...'ın yetkilisi olduğu... isimli işyerince yapıldığı, yüklenen özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda, sözleşmedeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespitin yaptırılmaması, sanığın yönetici olduğu ve hat satışı yapmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; suç tarihi itibariyle sanığın temsilcisi olduğu bayide çalışan elemanlar varsa beyanlarının alınması, bu şahıslar ile sanığın suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan imza-yazı örnekleri ile birlikte suça konu abonelik sözleşmesindeki imza ve yazıların aidiyeti konusunda bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 3- Sanık ...'nin farklı tarihlerde katılan adına sahte telefon abone sözleşmeleri düzenlemesi eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca hükmolunan ceza üzerinden artırım yapılmaması, 4- Hükümden önce, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231 ve TCK'nun 7/2. maddeleri gereğince, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmaması, Yasaya aykırı;5- Hüküm tarihlerinden sonra, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.