MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetineYapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 3.3.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere; önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borçlandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı, somut olayda; Tanık ...'in hazırlık ifadesinde “ ... isimli şahsa mal verilmiş. Kendisinden başka senetler alınmış. O senetleri ödemeyince senetler kendisine iade edilip sahte olduğu iddia edilen senetler kendisinden alınmıştır. Kısacası yukarıda söylediğim gibi şahıstan senetler borcuna karşılık alınmıştır” şeklinde belirtmesi, mahkeme beyanında senedin hangi aşamada ve ne şekilde verildiğinin bilmediğini belirtmesi karşısında, sanıktan ve şirket yetkililerinden suça konu senedin hangi aşamada alındığının kesin olarak belirlenmesi, sahte senedin önceden doğan borç nedeniyle sonradan verilmesi halinde dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- 5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, müşteki ... Tic. A.Ş. İle sanığın icra dosyasında haricen uzlaştığının anlaşılması karşısında sanığa yüklenen suçlar yönünden meydana gelen somut zararın nelerden ibaret olduğu yargılama aşamasında gönderilip giderilmediği belirlenmeden, suç tarihi itibarıyla engel sabıkası da bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine "zararın giderilmediğinden bahisle” yazılı şekilde sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.