MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi usul kanununa muhalefetHÜKÜM : Mahkumiyet7201 sayılı Tebligat Yasasının 10. maddesi uyarınca tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılması gerektiği cihetle, sanığın duruşma sırasında bildirdiği adresi yerine doğrudan mernis adresine yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, öğrenme üzerine 27.06.2016 havale tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü üzerine yapılan incelemede;5271 sayılı CMK’nın 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca, 31.12.2003 suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 20.01.2009 tarihine kadar bazı kesintilerle, her seferinde yeniden başlayan dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde 03.10.2013 tarihinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilip 13.03.2015 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 20.01.2009'dan itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 03.10.2013 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanığa yüklenen “2003 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen (durma süresi hariç) dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.