Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23870 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6767 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir. Yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdir, belgeye dayanak oluşturan bilgi, yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse ve yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekil belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı açıktır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde ; sanığın ... plakalı aracı sahte sürücü belgesi ile kullandığının ve üzerinde bir kaç tane başkasına ait sürücü belgesi olduğunun ihbarı üzerine, polis memurlarının araştırması sonucu aracın sağlık ocağı önünde park halinde sürücü koltuğunda sanığın olduğu halde bulunduğu, görevlilerin sanıktan sürücü belgesini istemeleri üzerine sanığın kendisine ait olduğunu söyleyerek ...'e ait (gerçek) sürücü belgesini verdiği, belge üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olmadığını anlayan polislerin sanıktan nüfus cüzdanını istemeleri üzerine sanığın, hiç sürücü belgesinin olmadığını ve verdiği sürücü belgesinin abisi İsmail'e ait olduğunu beyan ettği ve yanında bulunan Vahit Küçük Kalay'a ait gerçek sürücü belgesini de görevlilere teslim ettiği anlaşılmakla, olayda resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.