Tebliğname No : 11 - 2010/42241MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. (Üsküdar 3.) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/10/2009NUMARASI : 2009/595 (E) ve 2009/585 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak I-16.08.2009 tarihli polis kriminal ekspertiz raporunda "suça konu nüfus cüzdanı üzerinde silinti, kazıntı v.s. bir bulguya rastlanmadığından, üzerinde sanığın fotoğrafı bulunan ancak başkasının kimlik bilgileri ile düzenlenmiş sahte belge ile alınmış olabileceğinden bu hususun ilgili makamdan sorulması" belirtildiği halde, bu husus araştırılmadan ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu nüfus cüzdanı celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, II-Suça konu sahte polis kimliğinde yer alan "Türkiye Emiyet Müdürlüğü" ibaresinin ilk bakışta görülmesi nedeniyle aldatma yeteneğinin nasıl gerçekleştiği karar yerinde açıklanıp gösterilmeden bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi, III-Hırsızlık suçu işlendiği ihbarı üzerine olay yerine gelen polis memurlarınca yakalanan sanığın üzerinden hem kendi gerçek nüfus cüzdanı, hem de suça konu sahte nüfus cüzdanının çıkmış olması nedeniyle gerçek kimliğinin bilinmesi ve bu nedenle de kimlik bilgileri kullanılan şahısla ilgili olarak hırsızlık suçu nedeniyle herhangi bir soruşturmaya başlanmadığından yüklenen iftira suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkümiyetine hükmolunması,IV- Kabul ve uygulamaya göre de: 1-Resmi belgede sahtecilik suçlarından TCK.nun 204/1. maddesi uyarınca tayin edilen temel cezalardan anılan Yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç hapis cezalarının 1 yıl 8'er ay yerine, 1 yıl 9'ar ay olarak fazla tayini, 2-Yüklenen resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından oluşan zararın ne olduğu karar yerinde açıklanıp gösterilmeden "Sanığın eylemi nedeniyle bozulan kamu düzeninin yeniden tesis edilmesinin mümkün görülmemesi ve dolayısıyla suçtan önceki hale getirmenin olanaksız olması ve tazmin suretiyle sanık tarafından tamamen giderilmediği, suç nedeniyle meydana gelen zararı aynen iade etmemiş olmasından" bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-Emanetin 2009/1001 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin delil olarak dosyada saklanması yerine, müsaderesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.