MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : Mahkumiyet1-) TCK'nun 206. maddesinin gerekçesi ve başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için, kişinin beyanı sonucu bir resmi belgenin düzenlenmesi gerekir. Yalan beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından henüz belge düzenlenmeden veya düzenlenmesine başlanıp tamamlanmadan fail kendiliğinden gerçeği bildirirse, gönüllü vazgeçmeye ilişkin TCK'nun 36. maddesi uyarınca faile ceza verilmeyecektir. Somut olayda; sanığın, üzerinde bulunan ağabeyi ...'a ait kimliği polis memurlarına ibraz ettiği, ağabeyinin hırsızlık suçundan arandığının anlaşılması ile gerçek kimliğini ibraz ettiği, tüm belgelerin de gerçek ismiyle düzenlendiği, sanığın ağabeyi adına olan internet hattının işlemleri için kimliğini üzerine aldığını ve yanlışlıkla ibraz ettiğini savunması ve savunmasının aksine bir delil bulunmaması karşısında, suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2-) Adli emanette kayıtlı sanığın ağabeyine ait gerçek nüfus cüzdanının herhangi bir suçta kullanılmadığının anlaşılmasına göre sahibine iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.