Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23327 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5219 - Esas Yıl 2013





I-Müdafiinin sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:Sanık hakkında tekerrüre esas alınan 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetine ilişkin eyleminin hükümden sonra 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile suç olmaktan çıkarılması karşısında TCK.nun 58. maddesinin uygulanma olanağının kalmaması,Bozmayı gerektirmiş ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Müdafiinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu'nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanununun 688/6 ve 689/4. (suç ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda lehtarın yazılı bulunması zorunludur, suça konu senetlerde 'D..C.. I..Yalıtımlı Çift Cam ve D.. I..C..Yalıtımlı Çift Cam San.' şeklinde yazılı olan lehdar isimlerinin bir tüzel kişiliği belirtmemesi nedeniyle senetlerin bono vasfını taşımadıkları ve özel belge niteliğinde oldukları ve sanığın eyleminin “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,2-Suça konu iki adet bononun katılana aynı anda verilip verilmediğinin açık olmadığı anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek, suça konu bonoların katılana ne zaman verilerek kullanıldıklarının açıkça tespit edilmesi ve sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,3-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetine ilişkin eyleminin hükümden sonra 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile suç olmaktan çıkarılması karşısında TCK.nun 58. maddesinin uygulanma olanağının kalmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.