MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHÜKÜM : Mahkumiyet I)Müdafiinin sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu gözönüne alınıp, suça konu belge aslı, duruşmaya getirtilip incelenmek ve özellikleri tutanağa geçirilmek suretiyle gözlemde bulunulmadan, aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılması ve denetime olanak sağlayacak şekilde aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de;5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianame ile sanığın, üzerinde kendi resminin bulunduğu ... adına yaptırdığı sahte nüfus cüzdanını, kimliğini soran güvenlik görevlilerine ibraz etmek suretiyle kullandığı iddiası ile dava açıldığının, TCK'nun 43. maddesinin uygulanmasına esas alınan “sahte sürücü belgesinin” dava konusu yapılmadığının anlaşılması; ayrıca alınan ekspertiz raporuna göre suça konu nüfus cüzdanında tahrifat yapıldığına ilişkin herhangibir bulguya rastlanmadığının belirtilmesi karşısında, belgenin nüfus müdürlüğünden alınıp alınmadığı araştırılarak nüfus müdürlüğünden alınmış olduğunun tespiti halinde buna ilişkin dayanak belgelerin getirtilip incelenmesi, yine sahte olduğu iddia edilen ... adına düzenlenmiş üzerinde sanığın fotoğrafı bulunan sürücü belgesi ile ilgili dava açılması sağlanarak eldeki dosya ile birleştirilip toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile ve iddianame dışına çıkılıp dava konusu yapılmayan sürücü belgesi esas alınmak suretiyle zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini,II-Müdafiinin sanık hakkında "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;İşlediği başka suçlar nedeniyle hakkında yakalama emri bulunan ve görevli polis memurlarınca tanınan sanığın olay tarihinde yakalandığı, kolluk tarafından yapılan kimlik kontrolünde üzerinde kendi resmi bulunan ... adına düzenlenmiş suça konu sahte nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak kolluk görevlilerinin sanığı yakaladıklarında sanığın gerçek kimliğini önceden bilmeleri ve daha sonra yapılan parmak izi incelemesi sonucunda sanığın gerçek kimliğinin kesin olarak tespit edildiği olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği ve 5237 sayılı TCK'nun 268. maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.