Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23322 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5213 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte özel belgeyi bilerek kullanmakHÜKÜM : Mahkumiyet1- Cep telefonu bayii işleten sanığın, müşteki adına sahte abonelik sözleşmesi ile ... hattı çıkarttığının iddia edildiği olayda, müştekinin, dosya arasında bulunan 18.07.2007 havale tarihli dilekçesinde, sahte sözleşmelerle adına çıkartıldığını sonradan tespit ettiği, dava konusu edilmeyen..., ... ve ... numaralı hatların da bulunduğunu, ayrıca 2005 yılında kendisi tarafından kullanılmakta olan telefon hattını çıkartırken ...İletişim adlı işyerine nüfus cüzdanının fotokopisini verdiğini ve sahtecilik işlemlerine bu işyeri yetkililerinin de katılmış olabileceklerinden şüphelendiğini beyan etmesi ve suça konu abone sözleşmesindeki adına atfen atılı bulunan imzanın müştekiye ait olup olmadığı yönünden imza incelemesi yaptırılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; suç tarihinde sanığın yetkilisi olduğu bayide çalışan şahısların tanık sıfatıyla celp edilerek beyanlarının alınması, müştekinin dilekçesinde belirttiği, dava konusu edilmeyen ..., ... ve ... numaralı hatlarla ilgili de dava açılması sağlandıktan sonra açılan bu davanın eldeki dosya ile birleştirilmesinin sağlanması ve ...İletişim adlı işyeri yetkililerinin de tanık sıfatıyla dinlenmelerinden sonra sanığın yetkilisi olduğu işyerinin suç tarihi itibariyle çalışanları, sanık, müşteki ve gerektiğinde ... İletişim adlı işyeri yetkililerinin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek yazı örneklerini havi belge asılları getirtilip, huzurda alınan yazı örnekleri ile birlikte suça konu abonelik sözleşmelerindeki yazıların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,2- Eylemin sübutu halinde hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.