Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23317 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6339 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatSuç tarihi itibariyle cep telefonu bayii işleten sanığın, katılan adına sahte abonelik sözleşmesi ile ... numaralı hattı çıkarttığı iddiası ile açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, sanık ...'in savunmasında, sözleşmeyi kendisinin tanzim ettiğini, ancak hat satın almak isteyen şahıslardan öncelikle nüfus cüzdanı veya sürücü belgesi istediklerini, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra kimlik fotokopisini ve son iki aya ait olan elektrik, su veya telefon faturası aldıklarını, sözleşmeyi yaptıktan sonra hattın açılması için belgeleri ana bayi olan ... isimli işyerine gönderdiğini beyan etmesi karşısında, öncelikle hattın aktivasyon işlemini gerçekleştiren yukarıda adı geçen ana bayiden sözleşmenin tanzimi sırasında sanığın savunmasında belirttiği gibi kimlik fotokopisi ve fatura ibraz edilip edilmediği sorulmak suretiyle, aynı zamanda ilgili ... şirketinden ... numaralı hatta ilişkin, suç tarihlerini kapsar HTS raporlarının getirtilerek, en çok görüşme yapılan yeteri kadar şahsın tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle anılan hattın fiilen kim tarafından kullanıldığı belirlendikten sonra, hattı fiili olarak kullanan kişinin sanık olup olmadığı, sanıktan başkası ise sanıkla yakınlık- tanışıklık durumunun da araştırılıp, s??butu halinde eylemin, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturacağı da gözetilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.