MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat Sanığın "Katılan ve senette ismi bulunan diğer kişiyle işyerime kamera sistemi ve bilgisayar sistemi yaptırmam sayesinde tanıştım, daha sonra aramızdaki ilişki samimiyete kavuştu, ticari ilişkilerimiz devam etti. Ara sıra benden çek alıyorlardı ve ödüyorlardı. Ben kendilerine hatır çeki veriyordum.... A.Ş.'ye 12.000 TL borçlarının olduğunu, ödeyecek durumlarının olmadığını, dükkanlarına icra geleceğini, çek vermem halinde borcu erteletebileceklerini söylediler, ismini verdiğim şirketin muhasebe müdürü ... beyin yanına bu senetteki isimleri yazılı kişilerle gittik, ben 12.000 TL miktarlı hatır çekini ...'e verdim, ... ve ..., ismini verdiğim şirkete borçlarından dolayı 12.000 TL dava konusu senedi vermişler, çekin karşılığı ... ve ... tarafından ödenmedi, çek yazdırıldı, icraya verildi, bende avukat ... beye çekin karşılığı olarak 17.500 TL ödedim. Bilahare ... ve Av. ... bey benim işyerime geldiler, çekin karşılığını ödediğim için senedi bana verdiler, ... ve ... daha sonra Kırıkkale'den kaçtılar. ... beye sorduğumda senedi kendisine ...'nun verdiğini söyledi, ...'in tanık olarak dinlenilmesini talep ediyorum, ayrıca ... dinlendiğinde ve imza yazı örnekleri alındığında olay açığa çıkacaktır." şeklindeki savunması ve bu savunmayı doğrulayan tanık ...'in beyanı, katılan ...'nın “Benim imza attığımda senette miktar 2.000 TL yazıyordu, daha sonra miktar 12.000 TL'ye çıkarılmış, iki rakamının önüne 1 eklenmiş, iki bin yazısı önüne de on yazısı eklenmiş, on yazısı senette borçlu görünen ... tarafından yazıldığı kanaatindeyim.” şekindeki beyanı, 31.01.2011 tarihli kriminal rapor içeriğine göre senedin rakamla bedel yazılan kısmındaki 1 rakamının sonradan eklendiğinin belirlenmesine karşın senetteki imza ve yazıların aidiyeti konusunda inceleme yaptırılmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından öncelikle senette borçlu gözüken ...'nun tanık olarak dinlenmesi, bu şahsın, katılanın ve sanığın imza ve yazı örneklerinin temini ile senetteki yazı ve imzaların aidiyeti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra tanık ...'in beyanı da dikkate alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yetinilerek hüküm tesisi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.