Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23245 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12099 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1. Müştekiye ait kimlik fotokopisi kullanılarak iki tane sahte cep telefonu hattı abonelik sözleşmesi düzenlediği iddia ve kabul olunan sanığın, kendi şirketinin üst bayi olduğunu alt bayiin bu sözleşmeyi düzenledikten sonra kendilerine göndermiş olduğunu, Doğu Garajı civarında ve Işıklar Caddesi'nde şubelerinin bulunmadığını savunması, müştekinin hatlardan birini kullanan ...'ın bu hattı Işıklar bölgesinden aldığını söylediğini, ......'ın ise kızının hattı Doğu Garajı'ndaki bir ... bayiinden almış olduğunu beyan etmesi, sözleşmelerde kaşesi bulunan ...'ın dinlenmemiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, ..., ... ile tespiti halinde diğer hattı kullanan kişi dinlenilenilip, sözleşmenin alt bayi tarafından yapılıp yapılmadığı belirlenerek, sözleşmelerdeki yazı ve imzaların aidiyeti ile sözleşme düzenlenirken sahte nüfus cüzdanı ibraz edilip edilmediği araştırıldıktan sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2. Suçun sübutu halinde; UYAP üzerinden yapılan kontrolde sanık hakkında özel belgede sahtecilik ile Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet ve düşme kararları verilmi??, halen derdest veya temyiz aşamasında bulunan dosyalar olduğunun anlaşılmakla bu dosyalar getirtilip, derdest olmaları halinde birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin alınmasından sonra, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri ile zaman aralığı birlikte dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun tartışılması ile, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.