Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23084 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4917 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: I-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hâkime ait olduğu da gözetilerek, suça konu belge asılları celp edilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp, denetime olanak sağlayacak şekilde dosya arasında bulundurulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,II- Kabule göre de; 1-5237 sayılı TCK'nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, suça konu sahte Bulgaristan pasaportu ve kimlik belgesinin aynı anda ibraz edilerek kullanılmasından ibaret olayda, sahte belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair kesin delil bulunmaması nedeniyle, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak, belge sayısının TCK'nun 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde teselsül eden resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilmesi, 2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.