Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23028 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14393 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDairemizin 28.03.2012 gün, 2010/6713 esas, 2012/4356 sayılı ilamında; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 211, 62, 53. maddelerinden dolayı hükmolunan mahkumiyet kararına yönelik sanık ...'un temyiz isteminin süresinden sonra olması nedeniyle reddine, ancak temyizi incelenen diğer sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nun 356. maddesi kapsamında kabulü gerektiğine ve bozmanın sanık ...'a da teşmiline dair karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtilmesine rağmen bozmanın sanık ...'a teşmili gerekirken, bu sanığın temyizinin (dairemizin) 28.03.2012 günlü ilamla reddedildiğinden bahisle kesinleştirilmesine karar verilmesi isabetsizliğine karşı mahallinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.Hükmün sadece sanık ... tarafından temyiz edildiği belirlenerek anılan sanık yönünden yapılan incelemede gereği görüşüldü;Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılı suç tarihinin suça konu belgenin ibraz edildiği 09.03.2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 28.03.2012 gün ve 2010/6713 esas, 2012/4356 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; sanığın sübut bulan; silah ruhsatını yenilemek için mesleğinin “inşaat ve taahhüt işi olduğuna” ilişkin Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınmış gibi sahte belgeyi temin ederek valiliğe sunmaktan ibaret eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 356. maddesinde düzenlenen “şahadetnamede sahtecilik” suçunu oluşturduğu, bu suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 09.03.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.