Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23009 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2897 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1- Sanık ve katılanın suç tarihlerinde ortak olarak kombi ve hırdavat işi yaptıkları, suça konu iki adet bononun başka bonolarla birlikte tanık ...'un sahibi olduğu ... Ltd. Şti'nden alınan mallar karşılığında verildiği, tanık ...'un alınan beyanlarında; birlikte iş yapan sanık ve katılandan sattığı mallar karşılığında bu şekilde pek çok kez bono aldığını, onlardan aldığı yaklaşık 100 milyar lira tutarındaki bonoyu piyasaya ciro ettiğini, bonoları birisi imzalarsa diğerinin ciroladığını, birbirlerinden habersiz bono düzenlemediklerini, bonolardan katılanın haberinin olmamasının mümkün olmadığını söylemesi, sanık savunmalarının da aynı doğrultuda olması karşısında, tarafların daha önce benzer şekilde tanık ... ve başka şahıslara da bono verip vermedikleri araştırılıp, suç kastının toplanan delillerle birlikte değerlendirilmesi yine belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu bonolar adli emanetten getirtilerek duruşmada incelenmek suretiyle unsurları tam olarak taşıyıp taşımadıkları ve aldatma yeteneğine haiz olup olmadıkları hususlarındaki gözlemin duruşma tutanağına yazılması, senetler üzerinde numaratör ile atılan tarihlerin kim tarafından hangi aşamada atıldığının araştırılması, denetime imkan verecek şekilde belge asıllarının dosya içerisinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de, 2- Suça konu bonoların, tanık ...'a aynı anda verilip verilmedikleri hususu net olarak tespit edilmeden, aynı anda verilmiş iseler 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmayan suça konu bonoların sanık tarafından aynı anda verilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilebileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,3- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine, maddede sayılan diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı; sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.