MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatSanığın, yetkilisi olarak göründüğü ...Tic. Ltd. Şti.'nin alacaklısı olduğu ve borçlu imzalarının sahte oluşturulduğu suça konu senedi bankaya tahsil için vererek kullandığının iddia olunduğu olayda; aşamalarda, dershanenin yetkilisi olduğunu, işleri genelde eşi ..., ... ve ...'un yürüttüğünü, suça konu eylemleri de bunların gerçekleştirmiş olma ihtimalinin bulunduğunu savunması, sanığın benzer bir eylem nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/36-2011/826 E.-K. sayılı dosyasında mahkum edildiği ve dosyanın temyiz incelemesi için Dairemizin 2013/14141 esasına kayıt edilmiş olup sanığın adı geçen dosyadaki savunmasında; dershaneyi sanık ... ile birlikte yönettiklerini, kendisinin de yetkili olduğunu, ancak suça konu senetleri hatırlayamadığını, senetleri kimin düzenlediğini bilmediğini, o dönemde kendisinin doğum izninde olduğunu savunması, senetlerin tahsil için verildiği belirtilen bankadan bu senetleri kimin verdiğine ilişkin kayıtların sorulmamış olması ve Ticaret Sicil Memurluğu'nun 09.10.2008 tarihli yazısına göre Özel ... Tic. Ltd. Şti.'nin yetkilisi olarak sanığın görünüyor olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, ifadelerde isimleri geçen ..., ... ve ...'un tanık olarak mahkemeye celbi ile senetler hakkında bir bilgilerinin olup olmadığı, sanığın dershanede aktif olarak çalışıp çalışmadığı, işleri kimin yürüttüğü, kendilerinin de senet düzenleme gibi yetkilerinin olup olmadığı hususları ayrıntılı olarak sorularak, bu tanıkların imza ve yazı örneklerinin alınması ile suça konu senetlerdeki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, protesto işlemini gerçekleştiren ... Bank'tan da suça konu senetleri bankaya ibraz eden şahıs veya şahıslara ilişkin bilginin mevcut olup olmadığının sorulması, ayrıca UYAP ortamında yapılan araştırmada, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle açılmış davalarının bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve eylem tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda bozma kararı verilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/36-2011/826 E-K. sayılı dosyası ve sanık hakkında varsa benzer nitelikteki diğer dava dosyalarının da tespit edilip mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örnekler intikal ettirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.