Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22947 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4425 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ...'ın mahkumiyetine, sanık ...'in beraatineI-... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet ile sanık ... hakkında aynı suçtan verilen beraat kararlarına yönelik sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanık ... hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 Sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe hüküm belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş olduğundan ve sanık ... hakkında ise; elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,II- ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet ile sanık ... hakkında aynı suçtan verilen beraat kararlarına yönelik sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “dolandırıcılık ” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan 23.02.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.