Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22768 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3833 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma, dolandırıcılıkHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyetTCK'nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, gerçekte var olan başka bir şahsa ait kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda, dolandırıcılık suçundan kolluk görevlilerince yakalanan sanığın, kolluk görevlilerine '...' adına düzenlenmiş, kendi fotoğrafı yapıştırılmış nüfus cüzdanını ibraz ettiği, ancak nüfus cüzdanının sahte olduğunun anlaşılması üzerine gerçek kimliğini görevlilere açıkladığı bu gerekçeyle atılı suçun unsurları itibari ile oluştuğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine; ancak;Dolandırıcılık suçu bakımından suçun işleniş şekli, işlendiği yer, meydana gelen zararın ağırlığı göz önüne alınarak hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin edildiği halde, ayrı bir gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasına esas alınan gün birim sayısının alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle fazla ceza tayini, 5237 sayılı TCK'nun 35/2 maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu adli para cezasının fazla tayini, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçları bakımından TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanacağının ve tekerrüre esas alınan mahkumiyetin yerine getirilme tarihi itibariyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, dolandırıcılık suçuna ilişkin hüküm fıkrasının 1- a, b ve d bentlerindeki "30 gün", "20 gün" ve "400.00 TL" ibarelerinin karardan çıkartılarak, yerlerine "5 tam gün karşılığı", "1 tam gün karşılığı" ve "20.00 TL" ibarelerinin eklenmesi, kurulan tüm hükümlerin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerine “53. maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenilmek, tekerrüre ilişkin kısımlarının çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ayrı ayrı DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.