Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22479 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2702 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/34264MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. (Kadıköy 4) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/06/2010NUMARASI : 2009/1048 (E) ve 2010/642 (K)Suç : Vergi usul kanununa muhalefetYapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1-Hükmün gerekçesinde sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanacağı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında TCK'nun 62. maddesinin uygulanmaması suretiyle çelişkiye neden olunması,2-213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl hapis cezasının TCK'nun 50/1-a ve 52/2. maddesi uyarınca 1 gün karşılığı 20 TL hesabı ile adli para cezasına çevrilmesi sonucu sanığın 7.300 TL adli para cezası ile cezalandırılması yerine 6.000 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmek suretiyle eksik ceza tayini,3-5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis ve adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözününde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen "defter ve belgeleri ibraz etmeme" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı gibi sanığın adli sicil kaydında yer alan 3167 sayılı Kanunun 16/1-3 maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin, 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden "hürriyeti bağlayıcı ceza para cezasına çevrilmiş olduğundan ve Hazinenin zararının karşılanmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 26.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.