MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetineI- Sanığın suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK'nun 165. maddesi uyarınca temel hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün yerine, “53. maddenin 1. fıkrasının c bendindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yer alan diğer haklardan, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmesi suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;1- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 234. maddesinde düzenlenen gider pusulasının vergi kanunları uyarınca düzenlenen belgelerden bulunması ve anılan Yasanın 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesine göre, vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi gereken belgelerin sahte olarak düzenlenmesi suçun oluşumu için yeterli olup bu belgelerin kullanılması ve vergi ziyaı doğması suçun unsuru olmaktan çıkarıldığı cihetle; sanığın sahte gider pusulası (makbuzu) düzenlemekten ibaret eyleminin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesinde öngörülen suçu oluşturacağından aynı Kanunun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa alınarak sanığın hukuki durumunun buna göre takdiri gerekirken yargılamaya devam olunarak özel belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de;5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.