Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22141 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17794 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : KYB - 2014/252575 Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 2014-12961/43274 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.07.2014 gün ve KYB. 2014/252575 sayılı ihbarnamesi ile;Resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından sanık G.. S..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 267/1, ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2014 tarihli ve 2013/67 Esas, 2014/62 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hakkında yürütülen soruşturma aşamasında akrabası olan A. A..a ait kimlik bilgilerini kullanarak soruşturmanın bu isim üzerinden yürütülmesine neden olan sanığın eylemi, kullanılan ismin gerçek kişiye ait olması nedeni ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesinin göndermesi ile 267. maddesindeki iftira suçunu oluşturduğu hâlde mahkemece iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün yanı sıra ayrıca resmî belgede sahtecilik suçundan da mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:5237 sayılı TCK'nun 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için failin işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kendi kimliğini saklayarak, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması ve onun hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına neden olması gerektiği cihetle, incelenen dosya içeriğine göre; sanığın uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yakalandığında, mağdura ait kimlik bilgilerini beyan ederek, mağdur adına soruşturma yapılmasına, kamu davası açılmasına ve yargılamanın mağdur ismiyle yürütülmesine neden olmaktan ibaret eyleminin, kül halinde iftira suçunu oluşturduğu ve bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulduğu halde, unsurları itibariyle oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunmasında isabet bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, Büyükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2014 gün ve 2013/67 Esas, 2014/62 sayılı kararının CMK'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen 'resmi belgede sahtecilik' suçu unsurları itibariyle oluşmadığından sanığın bu suçtan beraatine, cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.