Tebliğname No : 11 - 2010/237174MAHKEMESİ : Adana 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/04/2010NUMARASI : 2010/16 (E) ve 2010/279 (K)SUÇ : Özel belgede sahtecilik1- Mağdur adına onbeş adet sahte cep telefonu hattı açtığı iddia olunan olayda sanığın suçlamayı kabul etmediği, 07.07.2009 tarihli ekspertiz raporunda ise mağdurun kullandığı cep telefonu hattı dahil tüm sözleşmelerdeki imzaların mağdur eli ürünü olmadığının belirtilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, ilgili sözleşmelerin düzenlendikleri tarihlere ilişkin mağdurun imzalarını içeren belgeler kurum ve kuruluşlardan araştırılarak, elde edilmesi halinde bu belgeler de esas alınarak yeniden imza incelemesi yaptırıldıktan sonra, suçun sübutu halinde hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" şeklindeki düzenleme de gözetilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de;Onbeş adet sahte hat düzenlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesine göre 'Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi' durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, dosyada bulunan sözleşmelerin aynı tarihli olduğu anlaşılmakla, belge sayısı temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınarak tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.