MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetineI- "Resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Soruşturma aşamasında çekteki imzanın keşideci ve sanığın eli ürünü olmadığı yönünde bilirkişi raporunun alınmış olması ile dosya arasında suça konu çek aslı üzerinde heyetçe yapılan gözlemde TTK’nun 688. maddesinde sayılan yasal unsurları taşıdığı ve aldatma yeteneğine haiz olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar hapis, 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olmasına rağmen, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde düzenlenen ve hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması nedeniyle bu Kanunun lehe bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi” ibaresi çıkartılıp yerine "765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesinin" eklenmesi suretiyle temel cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesine, 53. maddenin hükümden çıkartılmasına, 5237 sayılı TCK'nun 62. maddesi ibaresi çıkartılıp, yerine 765 sayılı TCK'nun 59. maddesi yazılarak sanığın sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- "Dolandırıcılık" suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihi olan 05.04.2005’ten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.