MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, sahtecilik, görevi ihmalHÜKÜM : 1- ... hakkında, sahtecilik ve dolandırıcılık suçu nedeniyle; Beraat 2- ... hakkında, görevi ihmal suçu nedeniyle; Mahkumiyet 3- ... hakkında dolandırıcılık suçu nedeniyle; mahkumiyet, sahtecilik suçu nedeniyle; mahkumiyet 4- ... hakkında dolandırıcılık suçu nedeniyle; mahkumiyet, sahtecilik suçu nedeniyle; mahkumiyetSanık ... hakkında ‘dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasıyla ilgili olarak mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.1) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükümlere yönelik, katılan Hazine vekili ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında 765 sayılı TCK'nun 81. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Sanıklar ... ve ... hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş , sanık ... hakkında ise elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan Hazine vekili ve sanıklar ... ve ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,2) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında “dolandırıcılık” sanık ... hakkında ise “görevi ihmal” suçundan kurulan hükümlere yönelik , katılan Hazine vekili ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Bakırköy 31. Noterliğinde imzaya yetkili başkatip olarak görev yapan sanık ...'in, ...'a ait ... plakalı aracın satışıyla ilgili olarak, satıcı ... ile alıcı ... vekili ... arasındaki “araç satış sözleşmesinin” düzenlendiği esnada, ... yerine işlem yapan ve açık kimliği tespit edilemeyen şahsın ibraz ettiği nüfus cüzdanı ile ... plakalı araca ait görünen “vergi ilişik kesme belgesi ve ruhsatın” sahte olduğunu farketmeden işlemi gerçekleştirmesi şeklindeki eyleminin, dosyada mevcut bilirkişi raporunda suça konu nüfus cüzdanı, vergi ilişik kesme belgesi ve ruhsatta yapılan sahteciliğini aldatma yeteneklerinin bulunduğunun belirtilmesi, sanık ...'in sözkonusu araç satış sözleşmesini ibraz edilen belgelerin sahte olduğunu bilerek gerçekleştirdiğine dair savunmasının aksini gösterir delilin de bulunmaması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 230. maddesi kapsamında “görevi ihmal” suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin kabulü ile yapılan incelemede gereği görüşüldü;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanık ...'e yüklenen “görevi ihmal”, sanıklar ..., ... ve ...'a yüklenen “dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 28.04.2004 - 13.05.2004 suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan Hazine vekili ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMUK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.