Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2172 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23755 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyet I) Sanığın “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 30.05.2006 gün ve 147/149 sayılı kararında açıklandığı üzere; suç tarihinin ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğün 01.06.2005 tarihinden öncesine ait olup, 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususda 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hükümde yer alan 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) “Nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen karara karşı sanığın temyiz itirazına gelince:5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.