Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2135 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7678 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : İştirak halinde resmi belgede sahtecilik, iştirak halinde kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... hakkında her iki suçtan mahkumiyetSanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat, iştirak halinde kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkumiyetSanık ... hakkında kamu davasının düşürülmesiSanık ...'ın vaki duruşmalı inceleme isteminin yasal süresinden sonra talep edildiği ve hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığı, sanık ...'ın ise vaki duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 318. maddesi gereğince REDDİNE karar verilip dosya ve ekleri incelenerek gereği görüşüldü.I) Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik” suçlarından beraat ve mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlere yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargılama sırasında 19.04.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından TCK'nun 64 ve CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilen sanık ...'ın mirasçıları olan ... ve ...'ın diğer sanıklara yüklenen suçlardan doğrudan zarar görmedikleri ve kamu davasına katılma haklarının bulunmadığı, usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği cihetle şikayetçiler vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II) Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine dair verilen kararlara karşı sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanıkların katılan ...'a ait taşınmazı sahte vekaletname ile tapuda devir işlemi yapmaları şeklinde gerçekleşen resmi belgede sahtecilik suçu açısından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, tekerrüre esas sabıkası nedeniyle sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçların sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi ile azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiriler dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii ile sanık ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,III) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Sanık ...'ın diğer sanıklar ... ve ... ile birlikte, katılan ...'a ait taşınmazı sahte vekaletname ile tapuda satış işlemi gerçekleştirdikleri olayda, resmi belgede sahtecilik suçu açısından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; ...........Ağır Ceza Mahkemesinin .......... gün ve........ E.K. sayılı ve .............tarihinde kesinleşen 1 yıl 6 ay hapis cezasını içerir ilamın, tekerrüre esas alınan........... Ağır Ceza Mahkemesinin ilamından daha ağır hükümlülük içerdiği ve mükerrirlik uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından “........... Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait ....... E.-........... K. ve 22.11.2005 tarihli ilamıyla dolandırıcılık suçu yönüyle 765 sayılı TCK'nun 504/3, 61, 522. maddeleri gereğince 2 ay 20 gün hapis ve 38 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, ilamın 30.11.2005 tarihinde kesinleştiği” biçimindeki kısımlar çıkartılarak yerlerine “............. Ağır Ceza Mahkemesinin ............. gün ve.................E.K. sayılı ve 1 yıl 6 ay hapis cezasını içerir ilamın 30.05.2005 tarihinde kesinleştiği” denilmek ve aynı paragrafların sonuna "sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi uyarınca infaza eklemesi gereken süre yönünden ............. Ağır Ceza Mahkemesinin ........... E.-................K. sayılı ilamıyla hükmolunan ceza miktarının dikkate alınmasına" ibaresi ilave edilmek suretiyle eleştiriler dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, IV) Katılanlar ... ve ... vekilinin 19.04.2013 havale tarihli dilekçe içeriğinden sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine dair hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından katılanlar vekilinin temyizinin bu suç ve sanık ile sınırlı olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Katılan ...'ın ... İlçesi ... mevkiinde ... Ada,... Parsel numarası ile tapuya kayıtlı taşınmazının satışı için kardeşi ...'a vekaletname ile yetki verdiği, sanıklar ..., ... ve ...'in arazi için alıcı olup, sahte vekaletname ile ... tarafından ...'a 18.12.2006 günü tapuda devrinin yapıldığı, sanık ...'nın da, yargılama sırasında 19.04.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından TCK'nun 64 ve CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilen sanık ...'a 21.12.2006 tarihinde sanık ... tarafından devrine aracılık ederek iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği şeklindeki kabule göre de sanık ...'nın baştan itibaren fikir ve eylem birliği içerisinde diğer sanıkların resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiği gözetilerek mahkumiyetine karar vermek gerekirken yetersiz gerekçe ile beraatine karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.