Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2131 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25590 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Mühür taklidi, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Her suç hakkında ayrı ayrı kamu davasının düşürülmesine 1- Katılan vekilinin, tüm sanıklar hakkında "nitelikli dolandırıcılık" ve "mühür taklidi", sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan kamu davalarının dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkeme gerekçesinde sanıklardan ...'nun 2002 yılında savunmasının alındığı belirtilmiş ise de, dosya içinde sanığın bu tarihli savunmasının bulunmadığı, sanık hakkında 27.02.2003 tarihinde savunmasının tespitine yönelik gıyabi tevkif müzekkeresi düzenlediği, 18.10.2010 tarihinde savunmasının alındığı görülmüş, ancak gıyabi tevkif müzekkeresinin düzenlendiği tarih ile savunmasının alındığı tarih arasında 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi nitelikli dolandırıcılık ve mühür taklidi suçları açısından bu sürenin dolduğu anlaşılmış, bu suçlar yönünden bu sanık hakkında kurulan hükümlerde, savunma tarihinden hüküm tarihine kadar zamanaşımının gerçekleştiğine ilişkin bölümlerin, gıyabi tevkif müzekkeresinin düzenlendiği tarihten savunmasının alındığı tarihe kadar 5 yıllık asli dava zamanaşımının gerçekleştiği şeklinde mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; tüm sanıklara yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçu yönünden; suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4. maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, sanık ... yönünden gıyabi tevkif müzekkeresinin düzenlendiği tarihten savunmasının alındığı tarihe, diğer sanıklar yönünden ise savunmalarının alındığı tarihlerden hüküm tarihine, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçu yönünden; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanıklar lehine olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, sanıkların savunmalarının alındığı tarihlerden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği cihetle, kurulan hükümlerde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, tüm sanıklara yüklenen "mühür taklidi" suçu yönünden ise; 5237 sayılı TCK'nun 202/2. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırının 6 yıl olması nedeniyle aynı Yasanın 66/1-d, 67/4. maddeleri gereğince 15 yıllık asli, 22,5 yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu itibarla 5237 sayılı TCK hükümlerine göre asli dava zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilmeden yazılı şekilde 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin esas alınmak suretiyle dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi yasaya aykırı ise de, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK hükümlerinin tatbiki durumunda aynı Kanunun 333. maddesinde yazılı cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 102/4. maddesine göre 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin, sanık ... yönünden gıyabi tevkif müzekkeresinin düzenlendiği tarihten savunmasının alındığı tarihe, diğer sanıklar yönünden ise savunmalarının alındığı tarihlerden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği görülmekle, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkında "mühür taklidi" suçlarından kurulan hükümlerin ilgili kısımlarında yazılı "202/2" ibaresinin yerine "765 sayılı TCK'nun 333" ibaresi, "aynı Yasanın 66/1-e" ibaresinin yerine "765 sayılı TCK'nun 102/4" ibaresinin, "8 yıllık" ibaresinin yerine "5 yıllık" ibaresinin yazılmak suretiyle, tüm sanıklar hakkında "nitelikli dolandırıcılık", sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçlarından kurulan hükümlerin DOĞRUDAN, tüm sanıklar hakkında "mühür taklidi" suçundan kurulan hükümlerin ise DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan kamu davasının dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Gerekçeli kararda sanık ...'nun 2002 yılında savunmasının alındığı belirtilmiş ise de, dosya içinde sanığın bu tarihli savunmasının bulunmadığı, sanık hakkında 27.02.2003 tarihinde savunmasının tespitine yönelik gıyabi tevkif müzekkeresi düzenlediği, 18.10.2010 tarihinde savunmasının alındığı görülmekle, 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin hüküm tarihine kadar dolmadığı gözetilmeden yazılı şekilde kamu davasının dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi, Yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar vermek mümkün olduğundan, sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.