MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hüviyet cüzdanı ve pasaport gibi belgelerde sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu cihetle, mahkemenin 07.02.2012 tarihli ek kararı kaldırılarak ve 7201 sayılı Yasanın 10/1. maddesindeki “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü gözetilerek, sanığın sorgusunun yapıldığı 23.01.2009 tarihli oturumda en son adresi olarak bildirdiği “Kaden 2 25486 ..../Almanya” adresi yerine nüfusa kayıtlı olduğu “.....” adresine 18.08.2009 tarihinde 7201 sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu nedenle sanığın vaki eski hale getirme talebinin yerinde ve öğrenme üzerine verdiği 09.01.2012 tarihli temyiz isteminin de süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede:Sanığın, 05.09.2002 tarihinde kardeşi ...'ın kimlik bilgileri ile İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürlüğüne müracaat ederek sahte pasaport aldığı, bu pasaportu yurt dışına çıkmakta kullandığının iddia ve kabul olunması, suça konu ...-... seri nolu pasaportun 29.07.2003 tarihine kadar geçerli olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 350/1-3. maddesinde düzenlenen “hüviyet cüzdanı ve pasaport gibi belgelerde sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı ise de;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “hüviyet cüzdanı ve pasaport gibi belgelerde sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 05.09.2002 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.