MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Vergi Usul Kanununa muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetMahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırkılmamasına ilişkin “Sanığın tekkerrüre esas olmayan birçok suçtan sabıkasının bulunması, meydana gelen maddi bir zararın bulunması ve bu zararın giderilmemiş olması” şeklindeki gerekçesinde, sanığın geçmişteki hükümlülükleride dikkate alması ve takdiren bu hakkını kullanması nedeniyle, mahkemenin kabulunde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki 2 numaralı bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamış, sanığa defter ve belgelerin ibrazı için 10.06.2009 tarihinde tebligat yapıldığı ve ibraz için 15 gün süre verildiği gözetildiğinde suç tarihinin sürenin bittiği 26.06.2009 olduğu nazara alınarak gerekçeli karar başlığına “2009” olarak yanlış yazılan suç tarihinin 26.06.2009 şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş, 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "1 yıl" olduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince aynı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı;sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.