MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1. Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat kararı 2. Sanık ... hakkında Nitelikli Dolandırıcılık suçundan 158/1-f, 62/1, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 149.500.00-TL adli para cezası, hak yoksunluğu3. Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK'nun 204, 62/1, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası, hak yoksunluğuI- Katılan vekilinin sanık ... hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan beraat, katılan vekili ile sanık ... müdafiinin ... hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Katılan vekilinin sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan beraat, katılan vekili ile sanık ... müdafiinin ... 2hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 30.05.2006 gün ve 147/149 sayılı kararında açıklandığı üzere; suç tarihinin ve sanığın adli sicil kaydında yeralan geçmiş hükümlülüğünün 01.06.2005 tarihinden öncesine ait olması ve mahkemece yapılan uygulamalı karşılaştırmada 765 sayılı TCK'nun tatbiki halinde aynı Kanunun 81. maddesinin uygulanması gerekeceğinden 5237 sayılı TCK lehe kabul edilerek hüküm kurulması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanamayacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki tekerrüre ilişen (2) no.lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.1- Sanıklardan ... adına açılan çek hesabından alınan çeklerin, katılandan alınan mal karşılığında oğlu olan diğer sanık ... tarafından imzalanarak kullanılmasından sonra çeklerin karşılıksız çıkması üzerine yapılan icra takibinde ...'ın imzaya itiraz ettiği, sanıkların baştan beri ödememe niyetiyle bankanın mal varlığından sayılan sahte imzalı çekleri vererek sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların suça konu çeklerin 2004 yılında ödenmesine rağmen tarihlerinde tahrifat yapılmak suretiyle (2005) yılı haline getirilip yeniden tahsil edilmeye çalışıldığını savunmaları, sanık ...'ın “çekleri oğluna verdiğini ve onun tarafından kullanıldığını, 2004 yılında ödenen çeklerin tarihinde tahrifat yapılarak icra takibine konu edilip yeniden tahsil edilmeye çalışıldığı için itiraz ettiğini” beyan etmesi, sanık ...'ın “GMG Turizm isimli şirketin Alanya da otel inşaatı yaptığını, katılanın da bu şirkete demir ve çimento verdiğini, kendisinin de GMG'den iş alan taşeron olduğunu, çek keşide edildiği tarihte demir ve çimento karşılığı GMG Turizm'in katılana çek vermesi gerektiğini ancak adı geçen şirket çeki veremeyince dava konusu çekleri katılanın samimiyetine inanarak kendisinin verdiğini, bu çek karşılığı katılandan herhangi bir mal veya hizmet almadığını daha sonra çek bedellerinin GMG Turizm Şirketi tarafından ödenmesine rağmen çeklerin kendisine iade edilmediğini, katılan tarafın bedeli ödenen çekleri, tarihlerinde tahrifat yaparak icraya koyduğu ayrıca katılan ile -15- yıl boyunca arkadaşlıkları olduğunu, çeklerin babasına ait olduğunu ve kendisi tarafından imzalandığını katılanın bildiğini, babasının da bedeli ödenmiş çeklerde tahrifat yapılarak yeniden tahsil edilmek istenmesi nedeniyle takibe itiraz ettiğini” beyan etmesi, katılanın da sanık ... tarafından suça konu çeklerden önce gönderilen ... imzalı bir kısım çeklerin ödendiğini beyan etmesi, dosyada fotokopileri mevcut çek fotokopilerinin incelenmesinde, tarihlerde değişiklik yapılarak paraflandığının görülmesi, sanık ...'ın suça konu çeklere ilişkin olduğunu savunduğu 2003 tarihli cari hesap ekstresi ve tediye makbuzu fotokopisini dosyaya ibraz etmesi karşısında; gerçeğin ve sanıkların suç kastının kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, katılan tarafından yapılan icra takibine sanık ... tarafından yapılan itirazların mahiyetinin anlaşılması açısından icra dosyası, icra ve ticaret mahkemelerinde görülen davalara ilişkin dava dosyaları ile sanık ... hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davaya ilişkin dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, sanık ... tarafından ibraz edilen hesap ekstresi ve tediye makbuzu asılları ilgililerinden istenerek gerekirse şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak suça konu çeklerin kayıtlarda yeralan çekler olup olmadığının saptanması, GMG Turizm Şirketi yetkilileri tespit edilip tanık sıfatıyla celbedilerek sanık ...'ın savunmasında ileri sürülen hususların araştırılması, daha öncesinde sanık ... tarafından imzalanan ve ödenen sanık ...'a ait çekler olup olmadığının tesbitine çalışılması, çekler üzerindeki keşide tarihlerinde yapılan değişiklik ile atılan parafların sanıkların ya da katılanın eli ürünü olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırılması, 02.04.2010 günlü celsede mahkemece suça konu çekler incelenmiş ise de, bu incelemede sadece çekin zorunlu yasal unsurları taşıyıp taşımadığı hususunun belirlenmesiyle yetinildiği, üzerinde tahrifat yapıldığı anlaşılan çeklerin mevcut haliyle aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı açısından da incelenip değerlendirilerek ve denetime olanak verecek biçimde asıllarının dosya içerisine konulduktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,Kabule göre de;2- Suça konu sahte olduğu kabul edilen belge sayısı ve çeşitliliğine göre; TCK'nun 61. maddesi uyarınca sanık ... hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ,Yasaya aykırı, katılan vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.