Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20749 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23551 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Şahadetnamade sahtecilik ve dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine 1- Sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 264/2. maddesi uyarınca başvurunun, itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifasına,2- Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Sanıkların, adlarına kayıtlı taşınmazlarının bulunması nedeniyle Yeşilkart başvurularının kabul edilmeyeceği düşüncesiyle, Yeşilkart Başvuru Formlarındaki ilgili bölümlere Diyarbakır 1 ve 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüklerince yapılmış görünen ''taşınmaz kaydına rastlanmamıştır'' şeklindeki sahte şerhleri yaptırdıktan sonra, anılan başvuru formlarını Diyarbakır Valiliğine ibraz edip kendileri, eşleri ve çocukları adına yeşilkart almaları şeklinde gerçekleştiği iddia ve kabul edilen eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 355 ve 356. maddeleri kapsamında “şahadetnamede sahtecilik” suçunu oluşturduğunun kabulü ile yapılan incelemede gereği görüşüldü;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre sanıklara yüklenen “şahadetnamede sahtecilik ve dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi oldukları, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle yüklenen suçun işlendiği 16.05.2005'den, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.