Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20463 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7776 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi kötüye kullanmak ve Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Tüm sanıklar yönünden 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2. maddeleri gereğince: düşmeI- Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanmak, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suç tarihinde sağlık ocağında doktor olarak görev yapan sanık ...'ın, adına reçete düzenlediği ...'nin kollukta alınan beyanında, sağlık ocağına gittiğini, burada muayene olarak ilaçları aldığını beyan etmesi ve düzenlenen reçete adedi de dikkate alındığında bu sanık yönünden eylemin görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğuna ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanık ...'a yüklenen “görevi kötüye kullanmak”, sanıklar... ... ve ...'ye yüklenen "nitelikli dolandırıcılık” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, 08.09.2004 suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının ortadan kaldırıldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II- Sanıklar......, ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ..., ... ve ... hakkında ise "görevi kötüye kullanmak” suçlarından kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesine gelince;Suç tarihinde Adana İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Nadiye Samiye Erdem (Eskibey) ve Makbule Yusuf Televi sağlık ocaklarında doktor olarak görevli olan sanıklar ..., ... ve ...’ın karne sahiplerini görmeden reçete düzenlemek şeklinde iddia edilen eylemlerinin sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 339. (5237 sayılı TCK'nun 204/2.) maddesinde yaptırıma bağlanan “memurun resmi belgede sahteciliği" suçunu oluşturacağı, eczacı olan sanık ...'in reçetelerde yazılı ürünü faturalandırılıp katılan kuruma ibraz ederek bedelini tahsil etmesi eyleminin de bu suça iştirak kapsamında kaldığı, adlarına reçete düzenlenen diğer sanıklar yönünden ise reçete düzenlenmesine iştiraklerinin tespiti halinde bu sanıkların eylemlerinin de iştirak halinde 765 sayılı TCK'nun 339/1. (5237 sayılı TCK'nun 204/2.) maddesindeki suçu oluşturacağı, bu nedenle asli ve olağanüstü zamanaşımı sürelerinin henüz gerçekleşmediği gözetilerek, yargılamaya devamla sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, suç vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde zamanaşımından ortadan kaldırma kararı verilmesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.