Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20386 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4437 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında da nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma 2.Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin davanın tefriki ile başka esasa kaydedilmesiSanıklar ... ve ... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri gerekçesiyle açılan ve 28.03.2007 tarihinde birleştirilmesine ve yargılamanın Ankara Batı 1. (Sincan 1.) Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/272 Esas sayılı dosya üzerinden yapılmasına karar verilen Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesının 2005/137 Esas sayılı dava hakkında 11.05.2010 tarihli son celsede alınan kısa kararda zamanaşımı nedeniyle “ortadan kaldırılmasına”, zapt edilen paraların iadesine karar verilmişken, gerekçeli kararın hüküm bölümünde birleşen dosyanın tefrik edilerek bu sefer ayrı bir esasa kaydedilmesine ve paraların tefrik edilen dosya üzerinden karar verilmesine hükmolunmuş ise de temyize konu edilecek asıl kararın son celse hükme bağlanan kısa karar olduğu cihetle; 11.05.2010 tarihli durşmadaki kısa karar esas alınarak yapılan incelemede;1-Sanıklar ..., ... ve ...'e yüklenen “resmi belgede sahtecilik” (sanık ... hakkında 08.04.2005 tarihli iddianame ile açılan ve 28.03.2007 tarihinde birleştirilmesine karar verilen sahtecilik eylemi için) ve “dolandırıcılık”, sanık ...'e yüklenen “dolandırıcılık” suçlarından doğrudan zarar görmeyen şikayetçi hazinenin kamu davasına katılmasına dair verilen karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçi vekilinin yargılama aşamasında vekaletname gereğince sanık ...'in Av. ... ile Av.... tarafından temsil edildiği, kararın müdafilerden Av. ...'ın yüzüne karşı 11/05/2010 tarihinde tefhim edildiği halde sanık müdafii Av. ... tarafından 03.09.2010, Av.... tarafından 06.09.2010 tarihinde temyiz edildiği, süresi içinde anılan müdafileri tarafından temyiz talebinde bulunulmadığı, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesi gözetildiğinde, daha sonra kararın diğer vekil Av. ...'a tebliğinin temyiz hakkı vermeyeceği anlaşılmakla, sanık müdafilerinin sanık ... ile müdafiinin derhal beraat kararı verilecek haller dışında "zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılması" hükmünü temyizde hukuki menfaati bulunmadığından sanık ... ile müdafiinin, temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,2- Katılan vekilinin, sanık ...'e yüklenen “resmi belgede sahtecilik” (14.10.2004 tarihli iddianame ile açılan sahtecilik eylemi için) suçundan zamanaşımı nedeniyle verilen ortadan kaldırma kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının son kesici işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 16.12.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonuç itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.