MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmekHÜKÜM : Sanıkların beraatlerine 1- Sanıklar ... ve ... haklarında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;... Ticaret Sicil Memurluğunun 01.12.2011 gün ve 15994 sayılı yazısına göre, sanığın borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle fiilin faili olmadığından sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... Yaşar hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509 ve 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğu cihetle; ticaret şirketi yetkilisi olan sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, 14.11.2011 ve 28.12.2011 tarihli zabıta araştırmasına ve kayıtlı olduğu ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün 11.11.2011 gün ve 30471 sayılı yazısı ile de 31.12.2010 tarihi itibariyle resen terk işleminin yapıldığının bildirilmesine göre unsurları oluşan suçtan sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.