MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : 1 - Asıl karar; 213 sayılı Kanunun 359/b-1, 765 sayılı TCK'nun 59/2, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddeleri uyarınca 15 ay hapis cezası, hak yoksunluğu, (iki kez) 2- Ek karar; temyiz talebinin reddi, Sanığa kanunun gösterdiği usullere göre önceden yapılmış bir tebligat bulunmaması nedeniyle Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca sonradan yapılan tebligat usulsüz olduğundan temyizin süresinde olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, yerel mahkemenin 04.03.2013 gün ve 2010/49 Esas, 2011/530 Karar sayılı temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede gereği görüşüldü; I- Sanığın, 2004 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkümiyetine dair hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; yüklenen suçun tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 31.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, II- Sanığın, 2005 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Vergi tekniği raporunda belirtilen Bs formlarına göre sanığın yedi ayrı firma adına düzenlediği suça konu sahte faturaların tarihlerinin araştırılmaması nedeniyle temyiz inceleme tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti mümkün olmadığı cihetle; anılan sahte faturaların tarihlerinin saptanıp, zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği de tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.