MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mühür bozmaHÜKÜM : Sanığın mühür bozmak suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK.nun 203/1, 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası, hak yoksunluğuMahkemece olayın oluş şekli, dosya kapsamı ve duruşmada edindiği vicdani kanaate göre delilleri değerlendirerek TCK’nun 203. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesinde gösterilen gerekçenin yeterli olması, 10.10.2009 tarihli mühürleme tutanağının onaylı suretinin dosya içinde bulunması, sanığın aynı işyeriyle ilgili birçok mühür bozma dosyasının bulunup borcu olduğu halde elektriğin iş yerinde kullanılmasından haberdar olması, mührün bozulup elektrik kullanılmasında iş yeri çalışanlarından çok işyeri sahibi sanığın menfaatinin bulunması karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- UYAP sisteminden yapılan kontrolde sanığın muhtelif tarihlerde mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/848 Esas, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/88 Esas, Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/498 Esas ve Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/214 Esas sayılı dosyalarında yargılandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan ilgili diğer dava dosyalarının araştırılıp celbi sağlanarak, derdest olması ve muvafakat verilmesi halinde davaların birleştirilmesi, aksi takdirde ilgili dosyanın bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örnekleri dosya içerisine konulması, suç ve iddianame tarihleri de nazara alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.