MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : a) Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı 765 sayılı TCK'nun 342/1, 59. maddeleri gereğince 1'er yıl 8'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin. b) Sanıkların dolandırıcılık suçundan 765 sayılı TCK'nun 504/3, 522, 59. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün hapis ve 20250 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin. 1- Sanıklar müdafiinin “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,2- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçu neticesinde meydana gelen zararın giderildiği, sanık ...'ün adli sicil kaydının bulunmadığı, sanık ...'un adli sicil kaydında yer alan 3167 sayılı Kanunun 16/1-3. maddesi uyarınca verilen mahkumiyetlerine ilişkin eylemlerinin ise, 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüştüğü cihetle, hükümden önce 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri gereğince, sanıklar hakkında ''hükmün açıklanmasının geri bırakılması'' kararı verilip verilmeyeceği hususunun yukarıda belirtilen ölçütlere göre tartışılmadan ve zararın giderildiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.