MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ve ...'ün beraatlerine, sanık ... hakkında defter ve belgelerin gizlenmesi suçundan dolayı 213 sayılı Yasanın 359/a-2 ve TCK'nun 62. maddelerinin uygulanarak sanığın 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanıklar ..., ..., ... haklarında sahte fatura kullanmak suçundan dolayı 213 sayılı Yasanın 359/b-1 ve TCK'nun 43 ve 62. maddelerinin uygulanarak sanıkların 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 08.06.2010 tarihli iddianame ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında ... Marka Patent Reklam Ajans Hizmetleri ve Org Tic. Ltd.Şti. ile ilgili olarak 2008 yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından açılmış olan ve Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2010 gün 2010/409-790 Esas-Karar sayısı ile birleştirilmesine karar verilen davayla ilgili mahkemesince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. I- 2008 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ...'ün beraatlerine dair hükümlere yönelik katılan vekilinin, sanıklar ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik olarak da sanıklar ... ve ... müdafii ile ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan, sanıklar ... ve ... müdafii ile ...'ın ise yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak: 1- Hükmün gerekçesinde sanıklar ..., ... ve ... hakkında ... Isı Sistemleri Proje Mühendislik İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ilgili olarak sahte fatura düzenlediklerinden bahisle mahkümiyetlerine karar verildiği belirtilmesine rağmen adları geçen her üç sanıkla ilgili olarak hüküm fıkralarında "sahte fatura kullandığı" sabit olmakla şeklinde hüküm kurulması, 2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden sanıklar ..., ... ve ... hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar ..., ... ve ... hakkında temel cezaların belirlendiği hüküm fıkralarından "kullandığı" ibarelerinin çıkartılıp yerlerine, "düzenlediği" ibaresinin ve yine adları geçen her üç sanıkla ilgili hüküm fıkralarından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerlerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkranın diğer bentlerinde yazılı haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanıklar ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine dair hükmün DÜZELTİLEREK, sanıklar ..., ..., ... ve ...'ün beraatlerine dair hükümlerin ise DOĞRUDAN ONANMASINA, II- Sanık ...'ın defter ve belgeleri gizlemek suçundan mahkumiyetine dair hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- 213 sayılı VUK’nun 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile "altı ay” dan, "bir yıl” hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının "18 ay"a yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin "bir yıl" olduğu gözetilmeden ve alt sınırdan uzaklaşıldığı da belirtilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini, 2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygunabileceğinin gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.