MAHKEMESİ :İcra Ceza MahkemesiSUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmekHÜKÜM : Sanıkların beraatlerine I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle fiilin faili olmadığının anlaşılması karşısında, sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509 ve 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğu cihetle; ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, devam ediyorsa buna ilişkin beyanname örnekleri getirtilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.