Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1935 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10858 - Esas Yıl 2004





2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan sanık ..... ..'in yapılan yargılaması sonunda: 765 Sayılı TCK. nun 102/4. maddesi uyarınca davanın ortadan kaldırılmasına dair HİSARCIK Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 09.04.2003 gün ve 2002/23 Esas, 2003/17 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili ve üst C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 25.11.2004 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü:I-2863 Sayılı Yasanın 4. maddesinde "haber verme zorunluluğu" başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını bulanların malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin en geç 3 gün içinde bu durumu ilgili mercilere bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiş buna aykırı hareket edenlerin ceza yaptırımı 67. madde de yer almıştır.Görüldüğü üzere varolduğu bilinmeyen kültür varlığının bulunması, bilinmesi veya yeni haberdar olunması halleri 4. maddesinin kapsamındadır.Korunması gerekli taşınır kültür varlığı kendilerine intikal eden kişilerin, amaçlarına göre ilgili mercilere haber vermeleri beklenemez ve eylemleri 2863 Sayılı Yasanın 5. maddesine göre devlet malı sayılan korunması gerekli taşınır kültür varlıklarını 24. maddeye aykırı olarak ellerinde bulundurmak olup, ceza yaptırımı 70. madde de yer almaktadır.2863 Sayılı Yasanın 25. maddesi, 4 madde uyarınca Bakanlığa bildirilen ve 23. madde de belirtilen taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnif ve tescile tabi tutulacağını öngörmüştür.Bu itibarla bir taşınır kültür varlığının hem tescil dışı olması ve hem de müzede korunması gerekli değer taşıması mümkün değildir.Zira tescil dışı bırakılan varlıkların, korunması gerekmeyen ve bu nedenle 2863 Sayılı Yasanın kapsamı dışında kalan kültür varlıklarıdır.Bilirkişi raporunda ise sanıkta ele geçirilen eserlerden 2. numarada kayıtlı kumtaşı sütun parçasının 2863 Sayılı Kanun kapsamında, ancak parçalanmış olması nedeniyle özelliğini yitirdiğinden müzelik değerde görülmeyen etütlük nitelikte bir eser olduğu belirtilmiştir.Bu belirlemenin kendi içinde çelişkili olduğu gözetilerek öncelikle anılan taşınır kültür varlığı üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak veya raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek görüş alınarak korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığının kesin olarak saptanması ve anılan yasa kapsamında olduğunun anlaşılması halinde ise bu eser ile sanığın ambarında ele geçen 25 yıl önce dedesinden kaldığı ve o tarihten itibaren merdiven basamağı olarak kullandığını savunduğu eserin zaptına dair tutanakları düzenleyenler dinlenerek raporun 1. sırasındaki eserin bulunduğunda merdiven basamağı olarak kullanılmakta olup olmadığı ve 2. sırasındaki eserin ise nereden elde edildiğinin sorulup tespitinden sonra suç kastının mevcut olup olmadığı da tartışılarak taşınır kültür varlığı bulundurmak suçu yönünden değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,II-Kabule göre de; Suça konu eserlerin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,Kanuna aykırı, katılan vekili ile üst C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi, 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.