Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19282 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 95 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatI- Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Suça konu "vergi borcu yoktur" yazısından dolayı belgede sahtecilik suçundan açılan davada belgesi kullanılan şikayetçi kurumun suçtan doğrudan zarar görmediği ve kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı cihetle; usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden şikayetçi kurum vekilinin vaki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II- Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise :1- Resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Birinci ve ikinci seçimlik hareketle bağlantılı olarak belirtilmek gerekir ki; sahteciliğin, belge üzerindeki bilgilerin bir kısmına veya tamamına ilişkin olmasının, suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kullanma mütemadi suç şeklinde de gerçekleşebilir. Suçun oluşabilmesi için düzenlenen veya değiştirilen ya da kullanılan belgenin, gerçek bir belge olduğu konusunda kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği bu suçun temel unsuru olup, özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte (nesnel) olup olmadığı ve beş duyuyla ilk bakışta anlaşılabilir olup olmadığı, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yukarıdaki açıklamaya göre somut olay incelendiğinde, suç tarihinde Karaca Yapı İnşaat Ltd. Şti'nin yetkilisi olan sanığın vergi dairesine 2006 yılı itibariyle 3.573,00 TL vergi borcu bulunmasına rağmen vergi borcu bulunmadığına dair suça konu Kale Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş gibi 20.10.2006 tarihli “vergi borcu yoktur” belgesini Esas No : 2013/95 M.T.A Orta Anadolu 1. Bölge Müdürlüğü' ne 26.10.2006 tarihinde ibraz ederek kullandığının iddia olunması, Adli Tıp Kurumunun 22.02.2010 tarihli raporu ile belge altındaki imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtilmesine karşın, sanığın aşamalardaki savunmalarında sahte belgeyi kendisinin düzenleyip kullandığını kabul etmesi, aslı dosya arasında mevcut olan suça konu belge üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde; Kale Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen 13.10.2006 tarihli gerçek vergi borcuna ilişkin belgede yer alan tüm zorunlu unsurları taşıdığı ve belgenin iğfal kabiliyetinin bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, sanığın yasal unsurları itibariyle oluşan ve sübuta eren resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde yasal olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi, 2- Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçundan kovuşturmanın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan mağdur M.T.A Orta Anadolu 1. Bölge Müdürlüğü'ne duruşma günü usulen bildirilip davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 234/1-b maddesine aykırı davranılması,Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.