Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18952 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1372 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : MahkumiyetI- Sanık ve müdafiinin “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre sanığın, Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2006 tarihli, 03.11.2006 tarihinde kesinleşerek 21.08.2007 tarihinde infaz edilen geçmiş hükümlülüğünün “2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarında tekerrüre esas teşkil ettiği gözetilmeden, bu suçlar nedeniyle kurulan hükümlerde TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ile müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ve müdafiinin “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık ile müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.