Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18677 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27750 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : 213 sayılı Yasa 359/a-2, 62, 51. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve erteleme, 213 sayılı Yasa 359/b-1, 62, 51. maddeleri gereğince 15 ay hapis ve erteleme.I – 2003 ve 2004 yıllarında sahte fatura kullanma suçu yönünden yapılan incelemede;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, yüklenen suç tarihleri olan 16.04.2004 ve 16.04.2005’ten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II - Defter ve belge ibraz etmeme suçu yönünden yapılan incelemede ise;1- 213 sayılı Yasanın 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, tebligatın yapıldığı tarihte ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanık hakkında, hesapların vergi dairesinde incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisiKabule göre de;2- Sanığa yüklenen defter ve belgeleri gizlemek suçu nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 359/a-2. maddesi yerine, aynı Yasanın 359/b-1 maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu açısından dosyaya yansıyan somut bir zararın da olmadığı dikkate alındığında; adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.