Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18115 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30948 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, kredi kartını kötüye kullanmakHÜKÜM : Sanıkların 1- Hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nun 142/1-b, 62, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna, 2- Banka veya kredi kartını kötüye kullanmak suçundan 5237 sayılı TCK'nun 245/1, 62, 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 83 YTL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluğuna ilişkinTekerrüre esas sabıkası nedeniyle sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.I)Sanık ... hakkında “banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve nitelikli hırsızlık”, sanık ... hakkında ise “banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması” suçlarından kurulan hükümlere yönelik müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanık ... hakkında, suç tarihinden önce kasıtlı suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunması nedeniyle, sanık ... açısından ise hükmolunan ceza miktarı itibari ile 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK'nun 231. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılarak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;Sanıklar hakkında temel ceza belirlendikten sonra, tespit edilen gün para cezası üzerinden TCK'nun 62. maddesi gereğince indirim yapıldıktan sonra TCK'nun 52/2. maddesi gereğince, sanığın sosyal ve ekonomik durumuna göre belirlenen 20 TL üzerinden adli para cezasının tespit edilerek sonuçta sanığa hapis cezasının yanısıra 80 TL adli para cezası uygulanması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılarak sanıklara fazla adli para cezası tayini suretiyle 5237 sayılı TCK’nun 61/8. maddesine aykırı davranılması ve anılan Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3 fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklara 5237 sayılı TCK'nun 245/1. maddesi hükmü uyarınca tayin olunan 3 yıl hapis cezası yanında hükmolunan 5 gün adli para cezasının anılan Kanunun 62. maddesi gereğince 4 güne indirilmesi, mahkemenin takdire ilişkin uygulaması da nazara alınarak belirlenen tam gün sayısının 52. maddesi uyarınca 20 TL'den paraya çevrilerek sonuç adli para cezasının "80 TL'ye" indirilmesi, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, “53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” denilmek suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümleri istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) Sanık ... hakkında “nitelikli hırsızlık” suçundan verilen karara karşı müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;1) 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,2) Sanık hakkında hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 231 ve TCK'nun 7/2. maddeleri gereğince, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.